17 Ağustos 1999 yılında gerçekleşen İstanbul depreminde büyük ölçüde can ve mal kaybı yaşanmıştı. Aynı kayıpların tekrarlanmaması için Prof. Dr. Bülent Oruç İstanbul'da yaşanacak olası bir depreme karşı herkesi uyardı. Özellikle Kocaeli'nin aktif fay hatları üzerinde yer aldığına dikkat çeken Oruç, buradaki yorgun binaların yıkılma olasılığının çok yüksek olduğunu vurguladı.
Olası İstanbul Depreminde Kocaeli Büyük Risk Altında!
Beklenen Marmara depreminin Kocaeli'de çok büyük hasara sebep olabileceğini hatırlatan Prof. Dr. Bülent Oruç, Deprem anına yönelik birtakım adımlar atmanın öneminden bahsederken, yapılacak işlemler içerisinde en önemlisinin özellikle yapı envanter bilgisinin çıkarılması ve yerel zemin koşullarının çok detaylı bir şekilde belirlenmesi olduğunu söyledi.
"Doğa ile İnatlaşmamalıyız!"
Doğa ile barış halinde olmanın çok önemli olduğuna değinen Oruç, açıklamasında "Kocaeli Körfezi'ne baktığınız zaman, çevresinde dağlar var, dolayısıyla açılma bölgesi gelişmiş ve ortada bir çanak oluşmuş. Bunları da aktif faylar meydana getiriyor. Aktif fayların bu coğrafyanın şekillenmesinde, genç sedimentlerin birikmesinde ve toprağın bereketli olmasında katkıları var. Bizim bu fayların faydasını anlamamız gerekiyor. Zararını da önlemek için aklımızı ve bilimi kullanarak riski azaltma projeleri geliştirmemiz gerekiyor. Bizim doğayla savaş halinde değil, barış halinde olma konularını araştırmamız lazım. Doğayla inatlaşmak doğru değildir. Sonuçta bunun her zaman yenileni insan olur. Bunu biyolojik afetlerde, sellerde, taşkınlarda, iklim değişikliğinde ve depremde görebiliyoruz. Doğayla barış içinde olmanın yolu da şu, aklın ve bilimin ışığında, fayların üreteceği depremlere karşı, dayanıklı yapılar inşa edip doğru zeminler seçmek gerekir" ifadelerine yer verdi.