Umut Gündüz, geçtiğimiz yıl antrenmandan çıkıp evine dönerken gerçekleşen bir kaza sonucu hayatını kaybetti. Soruşturma sırasında Umut Gündüz'ün ölümüne neden olan sürücü Çağdaş Şenyüz'ün alkollü olduğu tespit edildi. Sürücünün çeşitli indirimlerden yararlanması ve uzun tutukluluk süresi de hesaba katılarak birkaç ay sonra serbest bırakılmasını kabul edemeyen Gündüz ailesi ise adalet arayışı için yollara düştü.
"Umut'a Ses Ol"
Baba Menderes Gündüz, "Umut'a Ses Ol" kampanyasının başlangıç sürecini şöyle anlatıyor: "Olay geçen sene 15 Temmuz’da Ankara’da gerçekleşmişti. Antrenman sonrası evine giderken aşırı süratli ve alkollü bir sürücünün çarpması sonucu 25-50 metre uzağa fırlayan oğlum Umut, olay yerinde hayatını kaybetti. Olay yerine yürüme mesafesinde hastane bulunurken sürücü yardım etmek yerine kaçmış ve Umut’u ölüme terk etmiş. Olay yerinde düşen araba plakası sayesinde katil yakalandı. O günün akşamında katil, nöbetçi savcıya alkollü olduğunu ve bir şeye çarptığını itiraf ediyor ve tutuklanıyor. Olay trafik kazası olarak kayda geçiliyor ve alınacak cezanın en üst sınırının 9 yıl olmasına rağmen, sürücünün önceden adli kaydının olmaması ve iyi hal indirimi gibi nedenlerle hiçbir ceza alacak olmamasından dolayı, ‘Umut’a ses ol’ kampanyasını başlattık."
Oturma Eylemine Başladılar
Dahası, sürücü dördüncü ayda uzun tutukluluk mağduriyeti nedeni ile serbest bırakıldı. Bu olay UYAP'a işlenmediği ve aileye haber verilmediği için Gündüz ailesinin itiraz hakkı süresi doldu ve gerekli makamlara başvuru yapamadı.
9 ayda hazırlanan iddianamenin ardından, Gündüz ailesi Adalet Bakanlığı önünde 6 haftalık bir oturma eylemine başladı. Mahkemenin olduğu 24 Haziran'a kadar eyleme devam eden aile, çok çabalamalarına rağmen Adalet Bakanı ile görüşemedi. Hatta eylem sürecinde “Acılı anne baba olmasanız biz size yapacağımızı biliriz, size destek veren bu marjinal grupları biz biliyoruz, dikkat edin." gibi tehditler geldi. Aile, mahkeme günü sürücü ile hakim ve savcının yarım saat aynı odada kaldığını iddia etti. Hiçbir pişmanlık belirtisi göstermeyen sürücünün hakimin sorusu üzerine "Pişmanım" dediğini belirten aile, adaleti sokaklarda aramaya devam etti. "Bisikletli kazalara son" diyerek bir kampanya başlatan aile, diğer mağdur ailelerle buluşup birbirlerine destek olmaya devam ediyor ve siyasi partilere de çağrı yapıyor.