Savunma Havacılık ve Uzay Kümelenmesi Derneği (SAHA) Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Bayraktar, Türkiye'nin savunma sanayii ihracatına ilişkin bir değerlendirmede bulundu. Bayraktar, ülkemizin bu yıl savunma sanayii ihracatının 4 milyar doları rahatlıkla aşacağını söyledi. İşte detaylar!
4 Milyar Doları Aşabilir!
Savunma Havacılık ve Uzay Kümelenmesi Derneği (SAHA) Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Bayraktar, Türkiye'nin savunma sanayii ihracatına ilişkin bu yıl 4 milyar doları rahatlıkla aşabileceğine ilişkin önemli bir açıklamada bulundu. 20 yıl önce ihracatımızın yalnızca 248 milyon dolar olduğunu söyleyen Bayraktar, “Dünyanın 170 ülkesine ihracat yapan sektörümüzün yıllık cirosu 10 milyar doları buldu. Adım adım ve sağlam bir şekilde büyümeye devam ediyoruz. 20 yıl önce yıllık ihracatımız sadece 248 milyon dolarken, geçtiğimiz yıl 3,2 milyar dolarlık dış satım gerçekleştirdik. Savunma sanayimizin bu yıl 4 milyar dolarlık ihracatı rahatlıkla geçeceğini şimdiden söyleyebilirim.” dedi.
Yeni Teknolojiler Önemli
SAHA Expo açılışında konuşan SAHA İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Bayraktar, yeni teknolojiler geliştiren ülkelerin avantajlarından bahsettiği konuşmasında, “Günümüzde yeni teknolojilerin sahaya girmesiyle hem savunma konseptleri hem de güvenliği oluşturan unsurların sürekli geliştiğini birlikte görüyoruz. Yeni teknolojileri geliştiren ülkeler hem öne geçiyor hem de ihracat ile sağlam bir ekonomik yapıya sahip oluyor. Dünya ülkeleri savunma ve güvenliğe yönelik harcamaları en zor anlarda hatta pandemi gibi kamu kaynaklarının büyük çoğunluğunun insanlara aktarıldığı bir dönemde bile kısmadı.” ifadelerini kullandı. Ayrıca 2021 yılı itibariyle küresel savunma harcamalarının yaklaşık olarak 2.1 trilyon dolar seviyesine ulaştığını hatırlatan Bayraktar, “ABD, Çin, Hindistan, İngiltere ve Rusya’nın aralarında olduğu 5 ülke az önce bahsettiğim 2.1 trilyonluk askeri harcamanın yüzde 62’sini gerçekleştiriyor. Gördüğünüz gibi dünyanın geri kalanıyla makas çok açık ve bu açık giderek büyüyor. Özellikle yüksek teknolojik gelişim büyüyerek artarken doğal olarak her ülke bu gelişimden aynı oranda faydalanamıyor. Daha da önemlisi bu güce sahip ülkeler ellerindeki gücü adil ve merhametli bir şekilde kullanmıyorlar. Dünyayı giderek yaşanması daha zor bir yer haline getiren Rusya ile Ukrayna arasında süren savaşta cereyan eden haksızlıklara tüm dünyanın bir araya gelerek karşı durması gerekiyor. Daha kuvvetli, zengin ve büyük olma ihtirası ile hareket eden güç sahipleri, kimi zaman sözümona tarihten gelen misyonlarından, kimi zaman sözümona demokrasi götürme iddialarından bahsederek, başkalarına ait coğrafyalara ancak acı ve felaket taşıyorlar” dedi.