Son birkaç gündür Türkiye’yi sallayan Hiranur Vakfı’nın kurucu liderlerinden Yusuf Ziya Gümüşel’in kızını henüz 6 yaşındayken 29 yaşındaki adamla evlendirdiği iddiasında yeni bilgiler ortaya çıkıyor. Daha önce incelemelerin gerçekleştirildiği ancak olayın örtbas edildiğine ilişkin bilgilerde ortaya çıkmaya devam ediyor. Daha önceki incelemeye takipsizlik kararı veren savcı ile ilgili de yeni bilgiler ortaya çıktı. İşte o savcı hakkında ortaya çıkan iddialar!
O Savcı Hakkında Akıl Almaz İddialar
Türkiye’nin konuştuğu 6 yaşındaki kız çocuğunun 29 yaşındaki adamla “evlilik” adı altında istismara uğraması olayına ilişkin yeni bilgiler ortaya çıkıyor. Herkesi şoke eden olaya ilişkin olarak daha önce bir araştırma yapıldığı da ortaya çıkmıştı. Ancak söz konusu incelemelerde sahtekarlıklar yapıldığı ve olayın bir şekilde örtbas edildiği bilgileri kamuoyu gündemine bomba gibi düşmüştü.
Bu iddiaların merkezinde de kız çocuğunun evlendirilmesine ilişkin olayı inceleyen savcı yer almıştı. Söz konusu savcının olayın üstünü kapatmak için çeşitli sahtekarlıklar yaptığı iddia edilmişti. Cumhuriyet gazetesi yazarlarından Barış Pehlivan’dan ise o savcıya ilişkin bugün herkesi şoke eden iddialar ortaya atıldı.
Pehlivan söz konusu iddialarında tanımadığı bir kişiden mesaj geldiğini belirterek, ilgili mesajı okuyucularıyla paylaşmıştı. O mesajda, istismara uğrayan kız çocuğunun durumu hakkında takipsizlik kararı veren savcının adının “Hüseyin Erkan Özkurt” olup, olmadığı soruluyordu. Mesajın devamında kardeşinin cinayet sonucu hayatını kaybettiği belirtilerek, otopsi, parmak izi ve atış artığı tespitleri cinayet olduğunu gösterse de dosyanın söz konusu savcı tarafından kapandığı belirtiliyordu. Ayrıca mesajın devamında eğer aynı savcı ise kendisinin bunu bilmelerinin çok önemli olduğunu da belirtiyor.
İddialar Adalete Güveni Sarsıyor!
Aynı savcının daha önceki olaylardaki yaklaşımına ilişkin iddialarda bugüne bomba gibi düştü. Gazete Pehlivan’a gelen mesajda belirtilen maktul “Melih Yahya Terzili” adlı şahsın intihar edip, etmediği belli değil. Ancak Pehlivan’ın belirttiği üzere savcı ve hakimler tarafından bu tip olayların gerçekleştirilmesi ihtimalinin dahi ülkede adalete olan güvenin ciddi manada sarsılmasına neden olduğu belirtiliyor. Söz konusu iddialara ilişkin resmi kurumlardan ise henüz bir açıklama gelmedi.
Yorumlar